Tweet

Dolgu değil doğru haber

Paylaş

48 Haber Ajansı - (48HA) - 05 Ocak 2024 - Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç Suudi Arabistan'da oynanamayan süper kupa maçının bilinmeyenlerini anlattı. Koç, TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin istifa etmesi gerektiğini söyledi.

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Habertürk ekranlarında yayınlanan 'Nedir Ne Değildir Özel' programında Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtladı. Ertelenen Süper Kupa maçına dair yaşanan süreci aktaran Ali Koç, "Protokol bilgisi bize verilmedi. Planlama yanlış yapılmış. TFF, bu işin net sorumlusudur, üzerinden atmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı'nın adı toplantılarda geçmedi. Pankart da bizim için olmazsa olmaz değildi" ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet'in 100. yılında Atatürk'ü forma ile onurlandırmak istediklerinin altını çizen Ali Koç, "Atatürk'süz 100. yıl olmaz. İstiklal Marşı krizi yaşanmadı. Polisler, soyunma odasına girerek pankartı aldı. Statta oyuncuların aranacağı söylendi" açıklamasını yaptı. Ali Koç, TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin istifa etmesi gerektiğini de dile getirdi.

VİDEO

Ali Koç'un açıklamaları şu şekilde:

"KONUŞMAYI DÜŞÜNMÜYORDUK AMA BİLGİ KİRLİLİĞİ VAR"

"Kesinlikle konuşmayı düşünmüyorduk ama konuşmak zorunda bırakıldık. Çok fazla dezenformasyon ve art niyetle bilgi kirliliği var. Konu siyasi malzeme yapıldı. Odağından çok yanlış yerlere gitti. Olay olduğundan bu yana bütün olayı Fenerbahçe ve şahsımın etrafında döndürülmesi, iftiralar, yalanlar belli bir merkezden düğmeye basılarak yapılmış müthiş bir iletişim operasyonuyla karşı karşıya kaldık"

"PROTOKOL BİZDE YOK, FEDERASYON'DAN İSTEDİK"

"Protokol bizde yok. Federasyon'a hafta içinde bir mektup yazarak protokolü rica ettik. Sadece protokolü değil maç gününe kadar olan kriz sürecinde yazışmaları istedik. Bizimle Federasyon arasında yapılmış hiçbir anlaşma yok. Sürecin çok amatörce yürütüldüğü konulardan bir tanesi bu. Bizim de talep aklımıza gelmedi, doğruya doğru konuşalım"

"BİZ SÖZLEŞMEYİ GÖRMEDİK"

"Federasyon ile bir firma arasında sözleşme var. Bu sözleşmeyi biz görmedik. Bizim gördüğümüz hiçbir sözleşme yok. Bugün bize 17.30-18.00 sularında cevap geldi. İki kulübün de yakından uzaktan sözleşmeyle ilgili hiçbir şey bilmediğini görüyoruz. Cevapta kısaca 'Gizlilik vardır, bunu paylaşamayız, çok arzu ediyorsanız, hukukçu yollayın size gösterelim' deniyor"

"FEDERASYON BAŞKANINA YAZIN SORDUM..."

"Yaz aylarında sayın başkanla konuşurken 'Süper Kupa ne olacak?' demiştim. Kendisi bana yurt dışında oynatmayı düşündüklerini, Almanya, İngiltere, Azerbaycan, Katar yanılmıyorsam ve Suudi Arabistan'ı söyledi. Şahsen Almanya'nın çok iyi fikir olduğunu düşündüm. Orada yaşayan vatandaşlarımız, pek de Almanların izin vereceğini tahmin etmiyordum. Nitekim de öyle oldu. Sonra en iyi teklif Suudi Arabistan'dan geldi. Bütün dünyanın gözü Suudi Arabistan'da. Müthiş yatırımlar yapılıyor. Dünya Kupası'na talipler, alacaklar. Müthiş futbolla ilgili enerji, dinamizm, heyecan var"

"100. YIL ÖZELİNDE SUUDİ ARABİSTAN KARARININ HATALI OLDUĞUNU GÖRDÜK"

Futbol açısından o dönemde herhangi 100. yıl hassasiyeti yok. Almanya olmayacaksa Suudi Arabistan'ın uygun olacağını düşündük. Bize böyle söylendi, biz de 'doğru olur' dedik. 100. yıl özelinde hatalı düşünce olduğunu gördük. Özellikle bunu isteme sebeplerimizden biri, Fenerbahçe olarak özellikle iki sebeple ısrar ettik Suudi Arabistan'da oynanması. Biri, maç takviminin cilvesi diyelim, 5 gün önce Fenerbahçe-Galatasaray derbisi olacaktı. Yıllardır biz taraftar götürmüyoruz. İstanbul'da maçta ne cereyan edecek o da belli değil. Gergin tansiyonu düşünerek Olimpiyat Stadı'nda 40 bin Fenerli, 40 bin Galatasaraylı olarak sıkıntı olabileceğini düşündük. Hatta Federasyon Başkanı 'Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynayamayız' dedi.

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç tek tek anlattı

"PLANLAMA ÇOK HATALI YAPILMIŞ"

Hadisede planlama çok hatalı yapılmış. Sayın Ömer Çelik de değindi. Bazı doğru tespitleri var. Bazı sözleri de yanlış bilgilendirildiği için doğruları yansıtmıyor. Tutanak, 16 Kasım'da Federasyon'da Galatasaray-Fenerbahçe toplantı yapılıyor. Bir sürü konu konuşuluyor. Kime ne kadar koltuk, loca, kura çekimi, kim hangi otelde kalacak vesaire, vesaire.

"BİZE BİLGİLENDİRME YAPILMADI"

Bir bilgilendirme yapıldı, tamamen taraftara yönelik. Suudi Arabistan'da nasıl davranmalısın, sokakta bağırmamalısın diye. Taraftara yönelik bilgilendirme yapıldı. Kulüplerimize yönelik 'şöyle protokol var, bunlara izin veriyor, vermiyor' diye bir şey söz konusu değil. Taraftarlara yapılan kuralları iki kulüp de sitesine koydu. Ama kulüplere gelen hiçbir bilgilendirme yok. Burada 11 maddelik tamamen organizasyonla ilgili belge. Tek imzaladığımız bu. Etrafta kabul edilen protokol, sözleşme, vekalet bunların hiçbirisi yok. TFF'de bir protokol var ama biz bilmiyoruz. İstedik, 'gizlidir veremeyiz, gelin gösterelim' dendi.

Maç günü bizim yetkililerle Suudi yetkililer arasında yazışmalar oldu. Ben esas o yazışmaların bir şekilde ortaya çıktığı zaman işin aslı astarı nedir net bir şekilde belli olacaktır. O yazışma ortada olmadığı için şu an soruyoruz.

"FEDERASYON SORUMLULUĞU ÜSTÜNDEN ATMAYA ÇALIŞIYOR"

Biz şunu istedik, ayın 2'sinde, biz de işin dibine inmek istiyoruz. Büyük bir fiyasko oldu. Bu nasıl oldu? Bunun dibine inmek istiyoruz. 'Protokol var, kulüpler dayatmaya çalıştı' diye federasyonun sorumluluğu üstünden atması için kurgulandığı bir senaryo bu.

"ÇARŞAMBA GÜNÜ YAZDIK"

Ben Fenerbahçe adına konuşabilirim. Futbolda teamüller var. TFF liderliğinde olan bir organizasyon bu. Aynen lig, kupa maçları gibi. Maç haftası varsa pankart, tişört sahaya çıkacağınız onlar size cevap verir. AÇEV, LÖSEV, şehitlerle ilgili mesajları veririz cevap gelir. Hatta maç günü bile oldu. En son derbi maçında şehitlerimiz oldu. Allah bir tane bile şehit göstermesin. Tişörtle çıkmak istediğimizi söyledik onayı aldık. Biz çarşamba günü sabah yazı yazdık. Dedik ki 'ısınmaya bu tişörtle ve bu pankartla çıkacağız'. Cevap alamadık. Ertesi gün uçağa binerken bir daha sorduk.

PANKART MESELESİNİ ANLATTI

Savaşa dikkat çeken bir şeydi. Ondan evvel Ukrayna-Rusya savaşında da aynı pankartı kullandık. Barıştan bahsediyoruz. Yerel otoritenin buna hassasiyet göstermesi. Yurtta Sulh Cihanda Sulh, Atamızın bir söylemi. Ama bu pankart üzerinde ısrar etmedik. Zaten federasyonumuz bize iki tane resmi yazı yazdı. Şu pankartla çıkacaksınız diye. Federasyon'un yazdığı bize ilk gelen 14 Aralık'ta yazı geldi. Bu maça çıkacağımız pankart resmi bir yazıyla geldi. Şanlı Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu olsun pankartıyla çıkacaklardır diye yazı.

"DEMEK Kİ SON DAKİKADA PANKART KABUL EDİLEBİLİYORMUŞ"

28'inde yanılmıyorsam bir yazı daha geldi. O da şehitlerimizle ilgili pankart. 18 Aralık'ta beyaz renkli tişörtleri planlamaktayız, sizler için uygun ise göreceğiniz formayı çocuklara hediye edeceğiz dendi. Çocuklarımız sahaya önde 100. yıl logomuz arkada Atamızın sloganıyla çıkacaktık. Bize diyorlar ya sözleşmenin dışında hareket edemezsin demek ki son dakika şehitlerimizle ilgili pankart kabul edilmiş.

"27'SİNDE YAZIMIZI GÖNDERDİK, CEVAP GELMEDİ.

27 Aralık'ta gönderiyoruz yazımızı. Cevap gelmedi. Üstüne gittik. Federasyon 'Dışişleri'nden cevap bekliyoruz' dedi. Uçağa bindik, bir daha sorduk.

"CUMHURBAŞKANININ ADI GEÇMEDİ"

Bizim olduğumuz toplantılarda Cumhurbaşkanının adı geçmedi. Uçaktan iniyoruz orada da soruyoruz. Sözleşme nasıl kim neye karar vermiş, bilmiyoruz.

"Bizim son dakika dayatmamız söz konusu değil. Her şey normal seyrinde devam ediyor diye biliyoruz. Bize bir kere deseler şu, şu, Suudi tarafından kabul edilmiyor. Ona göre organize oluruz veya orada maçı oynamayız, gitmeyiz. Biz bunu maça saatler kala öğrendik. Veya sıkıntının farkında oraya gider çözeriz, maçı oynarız düşüncesi bende olası. Cuma günü pankart bastırdılar. Her şey önceden planlanmışsa niye ihtiyaç var. Yine bize yazıyla gelen çocuklarımızın çıkacağı tişörtün programdan kaldırıldığını öğrendik. Üç 'Parla' şarkısı, Norm Ender değerli rapçimiz. Çok tutuldu, çok sevildi. Federasyon organizasyona bunu da ekledi. Sonra Allah'ın işi, o gün televizyon kanalına demeç veriyor Norm Ender, 'Parla marşını söyleyeceğim' diyor. Suudi Arabistan'a indik. Her şey yolunda. Otellerimize geçtik. Benim ve Selahattin Bey ve Suudi işadamlarıyla yemeğimiz vardı. Ekstra bilet ve loca peşindeyiz. Bize çok sınırlı bilet verildi çünkü.

O toplantıda genelde kulüplerin profesyonelleri, stattan, akreditasyondan sorumlu ekip ve federasyon ekibi ve Suudiler var. Fakat orada ilk defa bizim pankartımızın, ısınma tişörtlerimizin kabul edilemeyeceği ifade ediliyor Suudi yetkililer tarafından. İstiklal Marşı, Suudi Arabistan milli marşı orada gündeme geliyor.

"İSTİKLAL MARŞI KRİZİ YAŞANMADI"

Onların marşı da var. Bizim İstiklal Marşımızda sıkıntı yok. O krizde değil. Parla marşı iptal edilince sanki İstiklal Marşı iptal edilmiş anlaşıldı. Fenerbahçe tişörtle ısınmaya çıkacak. Sanki biz son dakika formayı değiştiriyormuş gibi intiba yarattılar, bilerek ya da bilmeyerek. Federasyon yetkilisi buna üst düzeyde karar verilecek diyor. Kesip atılmıyor. Ertesi gün oluyor biz hala bilet peşindeyiz. Federasyon yetkililerini arıyoruz. Bir loca daha alabilir miyiz diye. Ben A Spor'a röportaj veriyorum. Barış olsun dünyada, insanlık kazansın diyorum. Özellikle Filistin'de kardeşimizlerin yaşadıklarına istinaden.

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç tek tek anlattı

"O PANKART BİZİM İÇİN OLMAZSA OLMAZ DA DEĞİL"

Hiçbir normal insanın kabul edemeyeceği görüntülere sahne oluyor dünya. Atamız'ın sözünü gündeme getiriyorum; 'Yurtta sulh cihanda sulh'. Hatta o pankartı İngilizce çıkmak istiyoruz. Bizim için o pankart olmazsa olmaz da değil, işin ekstrası. Ben ve yöneticilerim Suudi Arabistan'ın eski federasyon başkanının evine yemeğe gidiyoruz, öğle yemeğine. Biz orada iken telefon geliyor. Sayın Büyükekşi'den telefon geliyor. Federasyonun kaldığı otele gelmemizi istiyor. Toplantıya 17.30'da toplantıya oturuyoruz. Maç 20.30'da.

Otele gidiyoruz. Kat tıklım tıklım. Tek gireceksiniz deniyor. Masada Gençlik ve Spor Bakanımız, sayın Dursun Özbek var. Odaya gidiyoruz. Oturuyorum masaya. Bir de Sayın Bakanımızın iki danışmanı var. İlerleyen saatlerde Sayın Kasapoğlu da toplantıya katılıyor. Eski spor bakanı. Birkaç danışmanı yanında. Spor Bakanımız da orta yolu bulmaya çalışıyor. Aklı selimle orta yolu bulup maçın oynanması için. Ben oraya oturuyorum, sessizlik var. Bir kağıt alıyorum. Sayın Başkan 'Her şey yolunda maç başlayacak, gösteri, ışık, alev, şehitlerimiz için 1 dakika saygı duruşu olacak, milli marşlar çalınacak' diye programı anlatıyor"

"BİZ TİŞÖRTLE ÇIKMAK İSTEDİK"

"Diyorlar ki, 'Sizin pankart ve tişört'. 'Bizim pankartla derdimiz yok' diyoruz. Fenerbahçe'nin tişörtte ısrarının sebebi 100. yılın formasını bir kere kullandık. 29 Ekim'de maçımız vardı. Biz Süper Kupa maçında 100. yıl formamızla çıkamayacağımız için ısınmaya tişörtle çıkmak istedik. Bize anlatılan etkinlikler, planlanan gösteriler, görseller onlar bunlar içinde böyle bir formayla çıkmanın sıkıntı olacağı aklımızın ucundan geçmiyor.

"GALATASARAY DA O GÜN PANKART BASTIRMIŞ"

Bize bunun sıkıntı olduğu söylendi. Anladığım kadarıyla Galatasaray da o gün pankart bastırmış 'Ne Mutlu Türküm Diyene' diye ve ısınma formalarının üstüne Atamızı bastırmışlar.

"ATATÜRK'SÜZ 100. YIL KUTLAMASI OLMAZ!"

Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı TFF'nin 100. yılı. Atatürk'süz, Cumhuriyetsiz kutlama aklımızın ucundan geçmedi. Meğerse Suudi yetkililer talepleri reddetmiş. Federasyondan bahsediyorum. Bu maç günü falan da olmadı. Maça gelen günler içinde oldu. Yola çıkmadan bile sıkıntılar vardı. Bu taraflarını söylemiyorlar. Bunlar gizli kalmaz, er ya da geç çıkacak. Pankart, şanlı Cumhuriyet 100. yılı, marş, çocuklarımızın tişörtler ve bir de ledlerde Atatürk'ün posterini kaldırıldığını biliyoruz.

"EN AZ SIKINTILI TARAF SUUDİLER"

Burada işi deştikçe, dibine indikçe bu süreçte en az sıkıntılı taraf Suudiler. Bizim anladığımız kadarıyla maç gününden çok önce programla ilgili sıkıntılar ortaya çıkmış zaten. Suudilerin çok toleranslı davrandıklarını söyleyemem. Burada hassasiyetler varsa biz bunu maç günü mü öğreneceğiz"

"SORUMLULUK FEDERASYON'DA"

"Ömer Çelik Bey çok güzel konuşmuş. 'Burada planlama hatası yapılmış' demiş. Sonuna kadar haklı. Belki de hiç planlama yapılmamış. Sorumluluk net olarak Federasyon'da"

"DURSUN BEY İLE HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI OLARAK BİRE BİR AYNI NOKTADAYDIK"

Dursun Bey de biz de hayatın olağan akışına aykırı olarak bire bir aynıydık. İkimiz de benzer sıkıntılarda bire bir aynı noktadaydık. Onun için çıldırıyoruz. Niye her şey Fenerbahçe'ye, bırakın Fenerbahçe'yi Ali Koç'a bağlanıyor?

"POLİSLER, SOYUNMA ODASINA GİRDİ, PANKARTI ALDI"

Biz hemen oynamayız demedik, bu maçı oynamamız lazım dedik. Bir deneyelim, ısınmaya bu formalarla çıkmayı deneriz dedik. Stattaki federasyon yetkililerinden garip mesajlar gelmeye başladı. Soyunma odalarına polis girdi. FIFA kurallarına göre soyunma odalarına polisin girmemesi gerekir. Pankartı aldılar, maçtan sonra vereceğiz dediler. İş gerilmeye başlayınca iki kulüp de 18.35 gibi oteli arayıp takımlara 'bekleyin' dedi.

"MAÇA ÇIKARKEN FUTBOLCULARIN ÜSTÜ ARANACAK' BİLGİSİ GELDİ"

Sayın Bakan aradaki sıkıntının giderilmesi için samimi bir çaba sarf etti. İstenilen noktaya gelinemedi. Bu arada Türkiye'de yer yerinden oynuyor, iş bambaşka yere çekiliyor. Biz 17.30'dan sonraki süreçte Türkiye'den fazla bilgi alamadım. Ama Kulüpler Birliği'yle bir WhatsApp grubumuz var, mesajlar geliyor. Bize destek veren 18 kulüp yekvücut oldu. Stattan bir haber daha geldi. 'Buraya gelindiği takdirde sahaya çıkarken futbolcuların üstünü arayacağız' dendi.

"NET ÇİZGİLERİNİ EN BAŞTAN ÖĞRENSEK GİTMEZDİK!"

"Galatasaray, Fenerbahçe sahaya çıksaydı, Federasyonumuz çıkmayın demezdi. Üçlü alınan bu şartlarda oynanmayacağına dair karar var. İki alternatif var. Doğru dürüst planlanmamış, iletişim kurulmamış, organizasyonun bütün detayları paylaşılmamış, evraka dökülmemiş, yolda kervan düzülüyor. Veyahut bunların hepsi yapılmış Suudi yetkililer arıza çıkarmış, ikisinden biri. Ben ikinciye inanmıyorum. Çünkü Suudiler bir gram esnemediler. Başından beri çizgileri var demek ki. Biz bunu baştan bilseydik ya ona göre giderdik veya gitmezdik. 101. yılı orada oynardık veya."

"BU KARARIN SİYASET İLE ALAKASI YOK"

Bu kararın siyaset, diplomasiyle, komplo teorisiyle yakından uzaktan alakası yok ama bizim de kırmızı çizgilerimiz var. 100. yılda Cumhuriyetimizin, Atatürk'süz Süper Kupa finalini kabul edemeyeceğimizi bir şekilde anlattık. Federasyonun Atatürk, Cumhuriyet'le ilgili görsel, şov, ışık olur, bayrat, tişört olur. Bunu biz yapıyoruz siz geç kaldınız deselerdi saygı duyardık. Bizim anladığımız Cumhuriyet ve Atatürk'le bir şey olmayacaktı.

"CUMHURBAŞKANI'NIN HİÇBİR ALAKASI YOK"

100. yıl itibariyle yanlış yaptığımızı düşünüyorum. Ama Suudi Arabistan'da 5 yıllık İtalyanlar, İspanyollar gibi müthiş organizasyon yapma fikrini Türkiye'nin marka değeri açısından değerli buluyorum. Yan faydalarını bile aramızda konuştuk maçın. Transfer olur diye düşündük. Bile bile lades olur mu? Yıllar sürmüş iki ülkenin ilişkisini tekrar normal seviyeye getirmek. Biz diplomatik krizin kaynağı niye olalım ki? Sporun siyasetle ne alakası var. Cumhurbaşkanımızın hiçbir alakası yok. Böyle bir hava yaratılıyor, yok. Tanıdığım kadarıyla Cumhurbaşkanı 'Kulüpler kabul ederse gidin oynayın, niye bana soruyorsunuz' derdi.

MAYIS AYINDA ADAY OLACAK MI?

Aday olmayı planlamıyorum. Allah'ın izniyle o gün geldiğinde. Arzumun şu an ikinci dönemin sonunda başkanlığa devam etmemek. Ama asla ve asla dememeyi öğrendim. Bizim otobüsümüz kurşunlanmış. Hala faili meçhul. 3 Temmuz'da maddi manevi öyle hırpalandık, hasar gördük ki, yıllar sonra ne olduğu çıktı ortaya ve kimse bizimle helalleşmiyor. Fenerbahçe camiası Aziz başkanın liderliğinde bu terör örgütüne ilk dik duran ve duvar olan kulübüz biz, camiayız. 10 senedir şampiyon olamıyoruz biz"

"SEN KİMSİN FENERBAHÇE'Yİ FETÖ'YLE BAĞDAŞTIRIYORSUN? FETÖ İÇİN SALYA SÜMÜK AĞLAMIŞSIN"

Otele gittik, eşyalarımızı aldık, havaalanına geçtik. Bu siyasi rekabetin malzemesi haline getirildi, özellikle muhalefet tarafından. Bu bizim duruşumuzu, iki kulübün oradaki haklı duruşu, saygı duyulacak duruşuna büyük zarar verdi. İstemeyerek almak zorunda olduğu karara büyük zarar verdi. Siyasetin öbür tarafı da, iktidar demek istemiyorum, iktidarın en dibinde, istediği zaman gündemi değiştirebilen, kullanılmaya elverişli bazı isimler işi yine siyasete çevirdiler. "Ali Koç planlayarak oraya gitti, zaten Gezi'yi de o yapmıştı, FETÖ." Sen FETÖ için salya sümük ağlamışsın, neler yazmışsın. Sen kimsin FETÖ ile Ali Koç'u bağdaştırıyorsun, Fenerbahçe'yi bağdaştırıyorsun. Çok ciddi davalar açıyoruz. İnşallah hukuk işler. Bunlar belli merkezden çalışan insanlar. Bunlar o zaman örgüte hizmet ediyorlardı, şimdi başka yere, yarın da başka yere hizmet edecekler. Rasim Ozan Kütahyalı diye adam çıktı, Mehmet Baransu çıktı, yönlendirmeler yapıyordu. Ali Koç, CHP'nin başına geçecekmiş. Benim siyasetle uzaktan yakından ilişkim olmayacağını anlattım. 'Belediye encümeni bile olsam yüzüme tükürün' dedim.

Haberin tamamını okumak isterseniz TIKLAYIN;

https://www.haberturk.com/son-dakika-haberi-fenerbahce-baskani-ali-koc-aciklamalarda-bulunuyor-canli-3651301-spor

Tüm futbol ligleri ile kadın hentbol ligi puan durumu ve maç sonuçları için TIKLAYIN;

https://www.gumuslukrehberi.com/gumusluk-spor-haberleri-puan-durumu-fikstur.html

Puna durumu fikstür

ENGLISH

Fenerbahçe President Ali Koç explained one by one

Fenerbahçe Club President Ali Koç explained the unknowns of the Super Cup match that could not be played in Saudi Arabia. Koç said that TFF President Mehmet Büyükekşi should resign.

Fenerbahçe President Ali Koç answered Mehmet Akif Ersoy's questions in the 'What Is What It Isn't Special' program broadcast on Habertürk screens. Explaining the process regarding the postponed Super Cup match, Ali Koç said, "Protocol information was not given to us. The planning was done incorrectly. TFF is clearly responsible for this, it is trying to brush it off. The President's name was not mentioned in the meetings. The banner was not indispensable for us."

Underlining that they wanted to honor Atatürk with a jersey on the 100th anniversary of the Republic, Ali Koç said, "There would be no 100th anniversary without Atatürk. There was no National Anthem crisis. The police entered the dressing room and took the banner. It was said that the players would be searched in the stadium." Ali Koç also stated that TFF President Mehmet Büyükekşi should resign.

Ali Koç's statements are as follows:

"WE WERE NOT THINKING OF TALKING, BUT THERE IS INFORMATION POLLUTION"

"We were definitely not planning to talk, but we were forced to talk. There is a lot of disinformation and ill-intentioned information pollution. The issue was made into political material. It went to the wrong places rather than its focus. Since the incident, the whole incident has been revolved around Fenerbahçe and myself, slanders and lies have been made by pressing a button from a certain center." "We were faced with a tremendous communication operation."

"WE DO NOT HAVE THE PROTOCOL, WE ASKED IT FROM THE FEDERATION"

"We do not have the protocol. We wrote a letter to the Federation within the week and requested the protocol. We asked not only for the protocol but also for the correspondence during the crisis period until the match day. There is no agreement made between us and the Federation. This is one of the issues where the process is carried out very amateurishly. We also had the request in mind. "He didn't come, let's talk straight."

"WE DID NOT SEE THE CONTRACT"

"There is a contract between the Federation and a company. We have not seen this contract. There is no contract that we have seen. Today, we received an answer around 17.30-18.00. We see that neither club knows anything about the contract, from close to distant. The answer simply said, 'There is confidentiality, we cannot share it. "If you really want it, send a lawyer and we will show it to you."

"I ASKED THE PRESIDENT OF THE FEDERATION TO WRITE..."

"When I was talking to Mr. President in the summer, I asked, 'What about the Super Cup?' I said. He told me that they were thinking of playing it abroad, Germany, England, Azerbaijan, Qatar, if I'm not mistaken, and Saudi Arabia. Personally, I thought Germany was a very good idea. Our citizens living there, I didn't expect the Germans to allow it. In fact, that's what happened. "Then the best offer came from Saudi Arabia. The eyes of the whole world are on Saudi Arabia. Great investments are being made. They want the World Cup and they will get it. There is energy, dynamism and excitement about great football."

"WE SAW THAT THE SAUDI ARABIA DECISION ON THE 100TH ANNIVERSARY WAS WRONG"

There was no 100th anniversary sensitivity in terms of football at that time. We thought that if Germany would not be available, Saudi Arabia would be suitable. That's what we were told, and we said 'it would be right'. We saw that there was erroneous thinking regarding the 100th anniversary. One of the reasons we particularly wanted this, as Fenerbahçe, we insisted on it being played in Saudi Arabia for two reasons. One of them, let's say the irony of the match calendar, was the Fenerbahçe-Galatasaray derby 5 days ago. We haven't taken fans for years. It is not clear what will happen in the match in Istanbul. Considering the tense tension, we thought that there might be a problem in the Olympic Stadium as 40 thousand Fener fans and 40 thousand Galatasaray fans. Even the Federation President said, 'We cannot play at Atatürk Olympic Stadium.'

"THE PLANNING WAS DONE VERY WRONG"

In this case, the planning was done very wrongly. Mr. Ömer Çelik also mentioned this. He has some correct observations. Some of his words do not reflect the truth because he is misinformed. Minutes, Galatasaray-Fenerbahçe meeting is held in the Federation on 16 November. There are many topics being talked about. Who will get how many seats, lodges, draws, who will stay in which hotel, etc., etc.

"WE WERE NOT INFORMED"

An information was given, it was entirely aimed at the fans. How should you behave in Saudi Arabia, how should you not shout on the street? Information was given to the fans. There is no such thing as 'there is a protocol for our clubs, it allows or does not allow these'. Both clubs put the rules for fans on their websites. But there is no information coming to the clubs. Here is an 11-item document entirely related to organization. That's all we signed. There is no accepted protocol, contract or power of attorney around. There is a protocol in TFF but We don't know any trace. We asked for it, but we were told 'it's confidential, we can't give it out, let's show it'.

There was correspondence between our officials and Saudi officials on the day of the match. I believe that when those correspondences come to light, the real truth of the matter will become clear. We are asking now because that correspondence is not available.

"FEDERATION IS TRYING TO SHAKE RESPONSIBILITY"

We wanted this, on the 2nd of the month, we want to get to the bottom of the matter. It was a huge fiasco. How did that happen? We want to get to the bottom of this. This is a scenario designed by the federation to throw off its responsibility by saying 'There is a protocol, the clubs tried to impose it'.

"WE WRITTEN ON WEDNESDAY"

I can speak on behalf of Fenerbahçe. There are conventions in football. This is an organization led by TFF. Just like league and cup matches. If there is a match week, they will answer you with banners and t-shirts on the field. We give messages about AÇEV, LÖSEV and martyrs and the response comes. It even happened on match day. We had martyrs in the last derby match. May God not show even one martyr. We said we wanted to go out with a t-shirt and received approval. We wrote in the morning on Wednesday. We said 'we will warm up with this t-shirt and this banner'. We did not receive an answer. The next day, as we boarded the plane, we asked again.

HE EXPLAINED THE BANNER ISSUE

It was something that drew attention to the war. Before that, we used the same banner in the Ukraine-Russia war. We are talking about peace. The local authority should be sensitive to this. Peace at Home, Peace in the World is a saying of our Ancestor. But we did not insist on this banner. Our federation has already written two official letters to us. So that you will come out with this banner. The first letter we received from the Federation came on December 14th. The banner for this match came with an official text. An article stating that they will come out with a banner of Happy 100th Anniversary of our Glorious Republic.

"SO, THIS MEANS THAT BANNER CAN BE ACCEPTED AT THE LAST MINUTE"

If I'm not mistaken, another article came on the 28th. And that is a banner about our martyrs. We are planning white colored t-shirts on December 18th, and if it is suitable for you, we will give the jersey you see as a gift to the children. Our children were going to take the field with our 100th anniversary logo at the front and our Atatürk's slogan at the back. They tell us that you cannot act outside the contract, which means that the banner about our last minute martyrs has been accepted.

"WE SENT OUR LETTER ON THE 27TH, AND THERE WAS NO REPLY.

We are sending our article on December 27th. There was no answer. We went for it. The Federation said, 'We are waiting for an answer from the Foreign Ministry.' We got on the plane and asked again.

"THE PRESIDENT'S NAME WAS NOT MENTIONED"

The President's name was not mentioned in the meetings where we were present. We get off the plane and ask there. We do not know how the contract was made and who decided what.

"It is out of the question for us to impose a last-minute imposition. We know that everything is going on as normal. If they tell us once that this, that, is not accepted by the Saudis. We will organize accordingly or we will not play the match there, we will not go. We learned this hours before the match. Or I think it is possible that we will go there, solve the problem, and play the match. They printed a banner on Friday. If everything is planned in advance, why is there a need? Again, we learned that the t-shirt that our children who came to us with a letter will wear has been removed from the program. Three 'Shine' songs, Norm Ender is our valuable rapper. It was very popular, It was very popular. The Federation added this to the organization. Then, by God's work, Norm Ender made a statement to the television channel that day and said, "I will sing the Parla anthem." We landed in Saudi Arabia. Everything is fine. We went to our hotels. Me and Selahattin Bey and Saudi Arabia. We had dinner with businessmen. We are looking for extra tickets and a lodge because we were given very limited tickets.

At that meeting, there are generally professionals of the clubs, the team responsible for the stadium, accreditation, the federation team and the Saudis. However, for the first time, it is stated by the Saudi authorities that our banners and warm-up t-shirts will not be accepted. The National Anthem and the national anthem of Saudi Arabia come to the fore there.

"THERE WAS NO NATIONAL ANTHEM CRISIS"

They also have an anthem. There is no problem with our National Anthem. He is not in crisis. When the Parla anthem was cancelled, it was understood as if the National Anthem had been cancelled. Fenerbahce will warm up wearing a t-shirt. They created the impression as if we were changing the jersey at the last minute, knowingly or unknowingly. The federation official says this will be decided at the highest level. It is not cut out. It's the next day and we are still looking for tickets. We are looking for Federation officials. To see if we could get another lodge. I'm giving an interview to A Spor. I say, let there be peace in the world, and let humanity win. Especially considering what our brothers and sisters are going through in Palestine.

"THAT BANNER IS NOT A MUST HAVE FOR US"

The world is witnessing images that no normal person can accept. I bring up the words of our Ancestor; 'Peace at home peace in the world'. We even want to display that banner in English. For us, that banner is not a must, it is an extra. Me and my managers are going to the house of the former federation president of Saudi Arabia for lunch. While we are there, the phone call comes. I received a phone call from Mr. Büyükekşi.

tiring. He wants us to come to the hotel where the Federation is staying. We sit down for the meeting at 17.30. The match is at 20.30.

We are going to the hotel. The floor is packed. It is said that you will enter alone. Our Minister of Youth and Sports, Mr. Dursun Özbek, is at the table. We go to the room. I'm sitting at the table. Our Minister also has two advisors. In the following hours, Mr. Kasapoğlu also attends the meeting. Former sports minister. He has a few advisors with him. Our Minister of Sports is also trying to find a middle ground. To find a middle ground with common sense so that the match can be played. I sit there, there is silence. I take a piece of paper. Mr. President explains the program as follows: 'Everything is fine, the match will start, there will be a show, lights, flames, a 1-minute silence for our martyrs, national anthems will be played'.

"WE WANTED TO GO OUT IN T-SHIRT"

"They say, 'Your banner and t-shirt'. We say, 'We have no problem with the banner.' The reason why Fenerbahçe insists on the t-shirt is that we used the 100th anniversary jersey once. We had a match on October 29. Since we could not appear in the Super Cup match with our 100th anniversary jersey. We wanted to wear a t-shirt for the warm-up. The events we were told about, the planned shows, the visuals, we couldn't imagine that going out with such a jersey would be a problem.

"GALATASARAY ALSO PRINT A BANNER THAT DAY"

We were told this was a problem. As far as I understand, Galatasaray also printed a banner that day saying 'How happy is the one who says I am a Turk' and they printed our Ata on their warm-up jerseys.

"THERE CAN'T BE A 100TH ANNIVERSARY CELEBRATION WITHOUT ATATURK!"

100th anniversary of the Republic of Türkiye, 100th anniversary of TFF. We never thought of celebrating without Atatürk or the Republic. It turns out that Saudi officials rejected the demands. I'm talking about the Federation. This did not happen on a match day. It happened within days of the game. There were problems even before setting off. They don't say this side of themselves. These things don't stay hidden, they will come out sooner or later. We know that banners, the 100th anniversary of the glorious Republic, the anthem, our children's t-shirts and Ataturk's poster on LEDs were removed.

"The Least Troubled Party is the Saudis"

As we delve deeper into the matter here, the least problematic party in this process is the Saudis. As far as we understand, problems with the program had already emerged long before the match day. I cannot say that the Saudis are very tolerant. "If there are sensitivities here, will we find out about it on the match day?"

"RESPONSIBILITY IS WITH THE FEDERATION"

"Mr. Ömer Çelik spoke very well. He said, 'There was a planning mistake here'. He is absolutely right. Maybe there was no planning at all. The responsibility is clearly on the Federation."

"MY DURSUN AND I WERE AT THE EXACT SAME POINT, CONTRASTING THE ORDINARY FLOW OF LIFE"

Mr. Dursun and we were exactly the same, contrary to the normal flow of life. We were both at exactly the same point with similar problems. We are crazy about him. Why is everything attributed to Fenerbahçe, let alone Fenerbahçe, to Ali Koç?

"COPS ENTERED THE LOCKER ROOM AND TOOK THE BANNER"

We didn't say we wouldn't play right away, we said we had to play this match. We said let's try it, we'll try to warm up in these jerseys. Strange messages started coming from the federation officials in the stadium. The police entered the dressing rooms. According to FIFA rules, the police should not enter the dressing rooms. They took the banner and said they would give it away after the match. When things started to get tense, both clubs called the hotel around 18.35 and told the teams to 'wait'.

"THE INFORMATION RECEIVED THAT FOOTBALL PLAYERS WILL BE SEARCHED WHEN THEY ARE STARTING A MATCH"

Mr. Minister made a sincere effort to resolve the problem. The desired point could not be reached. Meanwhile, things are changing in Turkey and things are moving to a completely different place. We could not get much information from Turkey after 17.30. But we have a WhatsApp group with the Clubs Association, messages are coming. 18 clubs that support us have become one. Another news came from the stadium. It was said, 'If we come here, we will search the players as they come onto the field.'

"IF WE HAD LEARNED THE NET LINES FROM THE START, WE WOULD NOT GO!"

"If Galatasaray and Fenerbahçe had come to the field, our Federation would not have said not to play. There is a triple decision that the game will not be played under these conditions. There are two alternatives. It has not been properly planned, communication has not been established, all the details of the organization have not been shared, it has not been documented, there is a caravan on the road. Or all of these have been done, the Saudi officials are at fault. "It was one of the two. I don't believe the second one. Because the Saudis did not budge one bit. It means they had their lines from the beginning. If we had known this from the beginning, we would have either gone accordingly or not. We would have played the 101st year there or."

"THIS DECISION HAS NOTHING TO DO WITH POLITICS"

This decision has nothing to do with politics, diplomacy or conspiracy theory, but we also have red lines. We somehow explained that on the 100th anniversary of our Republic, we cannot accept the Super Cup final without Atatürk. There will be visuals, shows, lights, flags and t-shirts about the Federation, Ataturk and the Republic. If they had said, "We are doing this, you are late," we would have respected it. As we understand it, nothing would happen with the Republic and Ataturk.

"THE PRESIDENT HAS NOTHING TO DO WITH IT"

I think we made a mistake as of the 100th anniversary. But Saudi Arabia I find the idea of organizing a great organization like Italians and Spaniards in Istanbul for 5 years valuable in terms of Turkey's brand value. We even talked about the side benefits of the match. We thought there would be a transfer. Is it possible to do wishful thinking on purpose? To bring the relationship between the two countries back to normal, which has lasted for years. Why should we be the source of diplomatic crisis? What does sport have to do with politics? Our President has nothing to do with it. Such an atmosphere is created, it doesn't exist. As far as I know, the President would say, 'If the clubs accept, go and play, why are you asking me?'

WILL HE BE A CANDIDATE IN MAY?

I don't plan to run for office. When that day comes, God willing. My desire now is not to continue as president at the end of the second term. But I've learned to never say never. Our bus was shot. The perpetrator is still unsolved. On July 3, we were so beaten and damaged financially and spiritually that years later it became clear what had happened and no one would say goodbye to us. Fenerbahçe community, under the leadership of our dear president, we are the first club to stand up and stand against this terrorist organization, we are the community. "We haven't been champions for 10 years."

"WHO ARE YOU ASSOCIATE FENERBAHÇE WITH FETO? YOU WERE CRYING ABOUT FETO"

We went to the hotel, took our belongings and went to the airport. This has been turned into a material for political competition, especially by the opposition. This greatly damaged our stance, the rightful and respected stance of the two clubs there. He inadvertently caused great harm to the decision he had to make. On the other side of politics, I don't want to say the government, some people at the bottom of the government, who can change the agenda whenever they want and are available to use, have turned the issue into politics again. "Ali Koç went there with a plan, he was the one who had already organized Gezi, FETO." You cried so much about FETO, what did you write? Who are you? You associate FETO with Ali Koç, you associate Fenerbahçe. We are filing very serious lawsuits. I hope the law works. These are people working from a certain center. They were serving the organization then, now they will serve somewhere else, and tomorrow they will serve somewhere else. A man called Rasim Ozan Kütahyalı appeared, Mehmet Baransu appeared, he was giving directions. Ali Koç will become the head of CHP. I explained that I would not have anything to do with politics. I said, 'Even if I were a municipal councillor, spit in my face.'

If you want to read the whole news, CLICK;

https://www.haberturk.com/son-dakika-haberi-fenerbahce-baskani-ali-koc-aciklamalarda-bulunuyor-canli-3651301-spor

TAGS;

Ali Koç

Muğla spor haberleri

Spor haberleri