TIK YOK

Muğla Büyükşehir'den "tık" yok. MUSKİ'den "tık" yok. Bodrum Belediyesi'nden "tık" yok... Herkes 3 maymunu oynuyor.

Muğla Büyükşehir'den "tık" yok. MUSKİ'den "tık" yok. Bodrum Belediyesi'nden "tık" yok... Herkes 3 maymunu oynuyor.

Böyle kent yönetilmez sevgili dostlar. "Görmedim, duymadım, bilmiyorum" ya da "gördüm, duydum, biliyorum" ama "susuyorum" politikasıyla bir yere gelemez, içinde yaşadığınız şehirle birlikte erirsiniz. Ve sokaklarda, kahvelerde, sohbetlerde, insanların kafalarında eriyorsunuz da.

"Bodrum'un tektaşı" dediğimiz ancak hızla "sadece" sahilinde yemek yenilen bir hale gelen, çarpık yapılaşmanın, kirliliğin, pahalılığın merkezine evrilen Gümüşlükten bahsediyoruz. Yazık ki çok yazık. Gözümüzün önünde hızla betona boğulan, yeşili, arazileri, havası ve denizi kirlenen bir güzellik ölüyor.

Geçtik yolu, çöpü, çukuru, çamuru bari hiç değilse bir konuda susmayın; "halkın sağlığı..."

Yanıt bekliyoruz; "SUSMAYIN..."

1 - MUSKİ; Gümüşlük arıtmanın, çevredeki organizasyonların, yerleşimlerin, işletmelerin kanalizasyon atıklarının bağlandığı iddia edilen dereden aldığınız (MUSKİ) numunelerin analiz sonuçları ne oldu? Şahıslara değil, kamuoyuna AÇIKLAYIN...

2 - MUSKİ; Bir siyasi partinin temsilcisinin çektiği videodaki iddialar yenilir, yutulur gibi değildi. Ama yediniz, yuttunuz üstelik bize de yedirdiniz, yutturdunuz. Dürüstlüğüyle bilinen o adamı da o videoyu çektiğine bin pişman ettirdiniz!.. Ne bu işin aslı arkadaşlar? Neden susuyorsunuz? Yapsanıza bir açıklama, "gittik, inceledik. Orada bir kanalizasyon akıntısı, sızıntısı söz konusu değil. Yani deniz temiz" demiyorsunuz, diyemiyorsunuz? Ya da tam tersiyse neden halkı "denize girmeyin" diye uyar mıyorsunuz?

3 - BODRUM BELEDİYESİ; Gümüşlükte yaşayan Levent Dinçer adlı vatandaş dayanamadı ve gitti kişisel çabalarıyla söz konusu yerden numuneler alıp özel bir laboratuvarda tahlil yaptırdı. Sonuçlarını da açıkladı. "VAHİM..." Üstelik size de bir dilekçeyle başvurup "ne bu" diye sordu. "TIK YOK..." Belediye neden susuyor bu konuda? Yaz geçip, deniz sezonu kapanınca bu konu da kapanır mı sanıyorsunuz?

4 - ORTAYA; 5 Haziran pazar günü Myndos Antik Kenti sınırlarında yer alan bir şahsa ait arazide eylem yapıldı. Nereden baksanız 500 kişi katıldı eyleme. Biz de oradaydık basın mensupları olarak. Dönüş yolunda sahilde yürürken kanalizasyon kokusu ve denizdeki lağım karışmasının ortaya çıkarttığı renk değişimi ile suda yüzen şeyleri gören, bir siyasi partinin ilçe örgütü yöneticilerinin de arasında bulunduğu katılımcılar kendi aralarında konuşuyorlardı;

"Aaa, buraya ne olmuş. Bir yerden sızıntı var herhalde..."

Ben de dönüp dedim ki, "Gümüşlük can çekişiyor. Ölüyor. Her tarafından kanalizasyon kokusu geliyor. Ama yetkililer susuyor."

"Aaa, buraya ne olmuş. Bir yerden sızıntı var herhalde..." diyen o partili suratıma ters, ters bakarak hızla yanımdan uzaklaştı.

Ne demeli; "Hayırlı tezgahlar!.."

Aslında bu yazıyı, "Bizden söylemesi. Yarın çok geç olacak" diye noktalayıp son günlerin meşhur sloganıyla kapatacaktım konuyu ama ağır olur.

Siz ekleyin o sloganı artık!...

**********

Bu iddialar yenilir yutulur gibi değil...

Gümüşlük sakinlerinden Levent Dinçer daha önce Gümüşlük Rehberi'nin haber yaptığı üzerine çok konuşulan bir konuda açıklama yayınladı.

"Sayın Gümüşlüklü Dostlar,

Öncelikle sağlıklı günler dileklerimi iletiyorum. Herkesi çok yakından ilgilendiren bir konu hakkında Sizleri de bilgilendirmek istedim.

Malumunuz olduğu üzere yaz sezonu içindeyiz ve bölgedeki tüm dere yatakları kurudu. Ancak, Çayıraltı Halk Plajı’nın ASKO sitesine doğru yaklaşık 250 metre ilerisinde yer alan dere yatağı hala faal olup akmakta ve denize karışmaktadır. Bundan yaklaşık 20 gün önce, bir vatandaşın kişisel çabasıyla bu akıntının denize karıştığı yerde yaptığı kontrol sırasında, “derenin koktuğu ve denize insan dışkısı karıştığı” yönündeki beyanı, hemen arkasından mahallemizde yaşayan bir basın mensubu tarafından durumun kendi sosyal paylaşım platformunda haberleştirilmesi, akabinde vatandaşın beyan değiştirerek “suyun temiz olduğunu ve MUSKİ’nin numune aldığını” beyan etmesi, bugüne kadar da yetkililerden bu konuda aydınlatıcı bir açıklama gelmemesiyle durum kuşkulu bir hal aldı.

Konuyu kişisel çabalarımla araştırıp bir sonuca ulaştırmak amacıyla Bodrum’da bulunan bir laboratuvardan aldığım steril kaplara, biri pazar yeri yakınındaki köprü altından, diğeri de derenin denize dökülen noktalarında gece saatlerinde iki numune alarak analiz ettirdim. Çıkan sonuçları aşağıda laboratuar kayıtlarıyla bilginize sunuyorum."

Sayın Dinçer bunu yapacağını yazılı olarak duyurmuştu ve yaptı da. Üstelik sonuçları da sosyal medya hesaplarından paylaştı. Üstelik bu sonuçları da ekleyip Bodrum Belediyesi'ne bir de dilekçe verdi. Sayın Dinçer'in dilekcesindeki bilgilere göre, dereden ve derenin denize dökülen noktasından alındığı belirtilen numunelerde değerler insan sağlığı açısından "olmaması" gereken düzeylerin çok üstünde gözüküyor!

Doğru mu bu?

Şimdi hepimiz o dilekçeye gelecek yanıtı bekliyoruz. Hoş konu konum itibariyle Muğla Büyükşehir Belediyesi ve MUSKİ'nin kapsama alanında ve Bodrum Belediyesi ile ilgili olmasa da işin özü; "halkın sağlığı..."

Burada mesele de, "üzüm yemek". "Bağcıyı dövmek" değil. Bir Allahın kulunun da çıkıp tüm bu tartışmaların ve mahalle efsanesine dönen dedikoduların ardından raporlarla, resmi analiz sonuçlarıyla şu 2 şeyden birisini demesini, açıklamasını, duyurmasını bekliyoruz;

"Gümüşlük sahili halk plajı dahil deniz suyu temiz ya da değil..."

"Gümüşlüğün denizine ulaşan dere (aynı zamanda Gümüşlük arıtmanın artılmış sularının da desarj edildiği dere) temiz ya da değil..."

Niye susuyorsunuz arkadaşlar. "Temiz" demekle olmuyor. Nerede analiz sonuçları? Yayınlayın...

Aaa tabii ya bir de unutmadan, MUSKİ yetkililerinin derenin denize döküldüğü noktadan aldıkları video kaydının da bulunduğu analiz sonuçları ne oldu?

Ve o dereye vidanjörlerden kaçak döküm yapıldığı iddialarına ne oldu? Üstelik bu iddiaların MUSKİ yetkililerine ait olduğu yazıldı. Vidanjör işletmecileri de isyan etti bu açıklamaya.

Biz unutmayız ve unutturmayız. İşimiz bu sorarız da sorarız. Sormayı da sürdüreceğiz.

Merakla bekliyoruz? Çünkü o denize hepimiz giriyoruz...

Hadi bakalım;

"Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için..."

Kalın sağlıcakla.

*********